Guenon inanılmaz etkileyici bir eseri kaleme almış. Bilginin bugün sadece dünyevi pratik yönüyle sınırlandırılıp, manevi ilimlerdeki rolünün unutulmasının sebebini modernliğe bağlamıştır. Guenon’a göre protestanlık modernist bir hareket olup özünde anti hristiyan bir yapıya sahiptir ve geleneksel hristiyanlığı temsil eden kurum Katolik Kilisesidir. Kitapta aynı zamanda gelenekselcilik-modernistlik bağlamında demokrasi ve aristokrasi üzerine fikirler beyan etmiştir ve demokrasinin niceliği nitelikten üstün tutan yapısıyla modernizmin siyasi rejim açısından en üst noktası olarak ele almıştır. Yazar maddi güç haricinde doğunun batıdan kat ve kat önde olduğunu vurgulamış ve batı özüne dönmedikçe kaderinin kali yuga’da yok olmak olduğunu belirtmiştir. Batının bugün yaşadığı ırki ve multikültürel çöküşün Guenon’u haklı çıkardığını söyleyebiliriz. Kitaptan ayrı olarak bugünün alternatif sağı reçeteyi Evola ve Guenon’un formüllerinde bulması doğru bir yola girdiğinin göstergesi benim gözümde ama Avrupa’nın modernizm karşısında kali yuga’da hayatta kalıp kalmayacağını zaman gösterecek. Bir eleştiri getirmem gerekirse her türlü milliyetçiliğin modernist bir hareket olarak ele alınması, yazarın hakikate ulaşma yolundaki sonsuz yolların ırki farklılıklara dayalı değişiklik göstermesi görüşüyle çeliştiği kanaatindeyim.